ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
krib
Kullanıcı Grubu:
Kıdemli Akvarist
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
147
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
26 Ocak 2008 07:28
Son Ziyaret:
Dün 16:28
Toplam Mesaj:
403 [0.07 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Cihangir Ünlütürk
Doğum Tarihi:
03 Eylül 1984
Yaş:
40
İl:
Istanbul
Meslek:
endustri urunleri tasarimi
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Cihangir

SON 10 MESAJI

Power Ledlerin Patlama Nedeni
Çok kaliteli olmayan sürücülerden çıkan değeri üzerinde yazandan farklı olabiliyor. 700 mA olması gereken sürücünün 800+ mA verdiğini gördüm, hem de o zamanlar piyasada tutan bir üründü. Meanwell vs gibi markalarda bu soruna hiç denk gelmedim. Yani eğer diğer olasılıkları elediyseniz, sorun sürücü kaynaklı olabilir.
Dip Çekimi
[QUOTE=lazarusv20] Aslında forumu ve dolayısıyla mikro düzeyde burada bizleri ilgilendiren kısmını siz de çok güzel açıklamışsınız. Tam da bu nedenle, bireysel çabalarıyla ve şartları çerçevesinde bu hobide üretim yapmaya vs çalışan arkadaşlara çok saygı duyuyorum. Bir de makro boyutu var ki. Hiç girmeyelim.. [:)] Kısaca diyelim ki, güzide bir tatil beldemizde, yerli yabancı demeden porsiyonu 90 TL’den “sunulan” çiftlik çıkması ve tam buğday ekmeğinden hallice lezzetteki Çupra’dan sonra, deniz yoluyla sadece 45 dk uzaklıktaki bir yabancı memlekette aynı Çupranın “Has Ege” olanını elin adamı 8 farklı pişirme yöntemi ile ve yarı fiyattan satınca üzülmemek elde değil. Ülkemizdeki kadar çok sayıda “Balık Çiftliğini” bir arada başka ülkede gören dostumuz varsa söylesin, Norveç’in Somonu ne alemde, bizim İnci Kefali nerede? Jandarma da olmasa soyunu kurutacağız onun da. Yok mu bu konularda kafa yoran bir akademisyen? Su Bilimleri falan. Evet.

Tabii ki sadece üniversiteler yüzünden değil ama önemli bir boyutunu oluştururlar. Aynı Almanya’da yayımlanan bilimsel makale sayısına da bakın et tüketimi ile birlikte, bir de bizimkine. Google’a önce giren haklı olmaz her zaman. Bu çok boyutlu bir konu, “Kültür” Balığı ihracatı sadece bunlardan bir tanesi ve ne pahasına? Bodrum / Güvercinlik’e gittiniz mi hiç?[/QUOTE]

Google'a önce giren demişsiniz de acaba karışınızdaki Su Bilimleri'nde öğrenci vs. olabilir mi diye düşünmemişsiniz. Emin olun İnci kefalinden balık çiftliklerine kadar tüm bu sorunlar ilgili akademik kurumlarda da tartışılıyor, çözüm önerileri getiriliyor. Ancak üniversiteler denetim ya da cezai yaptırım gibi güçlere sahip değiller. İlgili bakanlıkların bu kurumların önerilerini dikkate alıp hayata geçirmesi lazım. Bu da altın madenlerinden turistik tesislere verilen izinlere kadar uzanan ve üniversiteleri çok aşan bir konu. Aynı sorunlardan şikayetçiyiz ama ben bu durumun sebebini üniversiteler olarak görmüyorum. Bilimsel makale sayısını kıyaslarken üniversitelere ayrılan araştırma ödeneklerine de bakmak gerekli.
Dip Çekimi
[QUOTE=lazarusv20]Üç tarafı denizlerle çevrili ama balık yemenin lüks sayıldığı, Rus’un kavanozunu 1 dolara aldığı havyarı, ömründe tatmamış milyonlar olduğuna emin olduğum memleketimizde, ithalat kapandı diye lepistes ve vatoz harici balık bulunmayan bu güzel ülkemizde, Su Ürünleri ya da Bilimleri ya da Enstitüleri 1930 larda kurulmuş olsa ne olur, MÖ 2. Yüzyılda kurulmuş olsa ne olur? Malumatfuruşluk. Tüm bunların politikadan bağımsız olduğunu söylemiyorum tabii ya da sadece güncel durumla da ilişkilendirmiyorum. Ben kendimi bildim bileli bu böyle maalesef. [/QUOTE]

Şu an Türkiye yıllık 1 milyar doların üzerinde kültür balığı ihracatı yapıyor ve bu rakam sürekli artıyor. Bence o okullarda yetişen insanlar ve yürütülen akademik çalışmaları bu kadar küçümsemeyin. Ha bizim halkımız niye yemiyor (ya da yiyemiyor) derseniz bunun cevabını akademik kurumlarda aramak saçma. Neden kişi başı et tüketimimiz Almanya'nın dörtte birinden az? Üniversiteler yüzünden mi? Ekonomik ve kültürel sebepler ortada, biyoloji gibi alanlarda yüzlerce yıllık geri kalmışlık da öyle 70-80 yılda kapanmıyor.

Malumatfuruşluk yakıştırmanız da baya lafügüzaf kaçmış.





Dip Çekimi
[QUOTE=zafer3490]

Düzeltelim o zaman Türkiye Cumhuriyeti burs sağlamış. Yalnız bir şey diyeceğim kızmayın siz sinirli bir karaktersiniz belli, biz burada azıcık takılıyoruz bir birimize ve keza yine bir şeyler paylaşıyoruz. Paylaşırken öğreniyoruz da, eğer ben konuyu buraya getirmeseydim, sizden 1951'de İstanbul Üniversitesi Hidrobiyoloji Enstitüsü kurulduğunu nasıl öğrenecektim [;)] [/QUOTE]

Baya sakin biriyimdir aslında:) Forumda gözden kaçan bir sürü yanlış bilgi var, insanlar burayı bilgi kaynağı olarak kullanıyor ve bu yanlışlar yayılıyor. Ha diyeceksiniz ki çok mu önemli, bence önemli:) Genel bir bilgi kirliliği ve sohbet odası havası hakim olmaya başladı foruma. Yoksa tabii ki şahsınızla ilgili değil mevzu.
Dip Çekimi
[QUOTE=zafer3490]

Lemur abi yine beynimizi yaktın sabah sabah bana dert oldu yazdıkların. Abi ben bu yazdığını okuyunca bir baktım bu adamlar kim diye [:lol:] Bu verdiğin isimlerin araştırma ve kitapları gerçekten büyük ses getirmişler, sayende okumalık kitap isimlerini kurtarmış olduk ayrıca teşekkür ederim. [:3] Hatta "Melahat Çağlar, (d. 1909 Rodos) Türk mammalog" bu kadını Osmanlı Devleti burs vererek Berlin'de okutmuş. Ama tabi terimlere takılacak olursak Türkiye'deki ilk su bilimleri bölümü 1983 yılında kurulmuş. Yani bu demek oluyor ki 68 yaşındaki amca yine de su bilimlerinden mezun olamaz [:lol:] (Hee okumanın yaşı yok, amca gençliğindeki hataları düzeltmek için 30'lu 40'lı yaşlarda okula başladıysa o da ayrı bir hikaye) [:?] bu arada verdiğin yazarlar genelde, biyoloji ve fen bilimleri mezunu isimler. Bir de son olarak tavsiye edeceğin kitap ve makaleler varsa tavsiyelerini beklerim abicim [:geek:] Ben işe gidiyorum, zengin etmem gereken bir patronum var. [:D]

[/QUOTE]

Bahsettiğiniz kişi (Melahat Çağlar) 1909 yılında doğmuş, burs alıp okumaya gittiğinde de Osmanlı İmparatorluğu çoktan yıkılmış ve Cumhuriyet kurulmuştu (30'lu yıllar). Zaten biraz Osmanlı tarihi bilen birisi yazdığınızın imkansız olduğunu tahmin edecektir.

Türkiye'de bu alandaki çalışmalar gene 1930'ların başlarına dayanır. 1951'de İstanbul Üniversitesi Hidrobiyoloji Enstitüsü kurulup, daha sonra 1982'de kapatılarak sonrasında ismi ve formatı değişerek bugünlere Su Bilimleri Mühendisliği olarak geldi.

Bilgi bu devirde her zaman olduğundan daha ulaşılabilir. Tabii herkes her konuda bilgi sahibi olacak değil ama en azından bilmediğimiz konuda fikir beyan etmeme olgunluğunu gösterebiliriz.





Nanochromis Transvestitus
Genel olarak iyi görünüyor. Biraz daha dekor/bitki eklenebilir. Tabanın yoğun olması iyi oluyor bu türlerde.
Nanochromis Transvestitus
Tolga'nın dediklerine katılıyorum. Tankın genel bir fotoğrafı, varsa tank arkadaşları hakkında bilgi olmadan daha fazlasını söylemek zor. Dişi ilk geldiğinde kuyruk kısıyorsa soğuk yemiş olabilir. Erkeği ayırmak daha doğru bir yaklaşım bu durumda, ikinci denemen iyi sonuç verebilir.

Çiftin birden fazla kazabileceği yuva olması önemli. Kumun da kazmaya elverişli olması lazım. Pelvicachromis'lerden çok daha agresif olabiliyorlar, benimde elimdeki çiftlerden geçici olarak ayırdıklarım olmuştu nadir de olsa. Her zaman baskın olanı ayırıp baskılananı tanka iyice yerleşmesi için ellemedim.

Bir de Nanochromis'lerin haraketleri, metabolizmaları vs. genel olarak hızlı. Birşey ters giderse çok hızlı olup bitebiliyor. Çift bir kere oturdu mu kolay kolay sorun çıkmaz.

Yeni Nadir Tür Ivanacara Adoketa (zebra Acara) Biz
Ben ancak ayırarak yavru alabilmiştim. Hatta bir kaç kere kuyruk sallayan larvaları gözümün önünde yediler. Gerçekten tuhaf bir tür.
Solungaç Da Beyaz Kütle
Merhaba, fotoğraftandan kesin teşhis zor ama dermocystidium gibi duruyor. (Tümör, bakteriyel enfeksiyon vs. başka olasılıklar da var). Dermocystidium tetralarda sık görülen bir hastalık ve tedavisi yok. Bulaşıcı. (Özellikle tetralar arasında bulaşma ihtimali daha yüksek) Genellikle öldürmüyor ancak balığın bağışıklığına göre ölümle de sonuçlanabilir. Akvaryumdaki diğer balıklara ve hastalığın seyrine göre balığın yaşamını sonlandırmak doğru bir seçenek olabilir.
Laetacara Dorsigera (kırmızı Göğüslü Acara)
Dorsigera çok sevdiğim bir türdür, böyle güzel bir akvaryumda görmek keyif verdi. Zamanında bir batın yavru alıp yavrular 1 haftalıkken askere gitmiştim, sonrasında balıkları bir daha göremedim maalesef. Tek hatırladığım yavruların çok ufak olduğuydu. Yavru alacaksanız ilk besleme için mikrokurt gibi ufak bir yemi önden edinmenizi tavsiye ederim.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.