ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
mali
Kullanıcı Grubu:
Forum Özel Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
2
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
11 Ekim 2006 10:46
Son Ziyaret:
28 Aralık 2023 21:33
Toplam Mesaj:
76 [0.01 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Mehmet Ali Öktem
Doğum Tarihi:
25 Şubat 1970
Yaş:
54
İl:
Izmir
Meslek:
doktor
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Mehmet Ali Öktem
Haksızlık yapmak haksızlığa uğramaktan daha acıdır (Socrates)

SON 10 MESAJI

Yatak Odalarında Akvaryum

Sevgili Ege
Allerjik astım hastası olarak odandaki akvaryumun üzeri açık olarak bulunması senin için risktir. Kendi üzerinde deney yapmanı da bir doktor olarak yanlış bulurum. Akvaryumların içinde bulundukları oda şartları ile uyumlu hale getirilmemesi sıkıntı yaratabilir. Forumdaki yazıları ara ara okuduğumda tartışmanın genel bilimsel doğrulardan kayarak kişisel deneyimlere döndüğünü fark ettim o nedenle bu yazıyı yazmaktan kendimi sorumlu hissettim. Tabii ki bir çok kişi çevre koşulları ile akvaryum uyumuna dikkat etmeksizin bu hobiyi başına birşey gelmeden yapabilir. Fakat bu deneyimler akvaryumlarınızın içinde bulunduğu ortam ve oda ile uyumlu olmasına dikkat etmemize hiç gerek yoktur, hele astım da olsanız korkmanıza gerek yoktur izlenimi uyandırabilecek yanlış bilgilendirmelere neden olmamalıdır diye düşünmekteyim.

Saygılar

Balıkların Bağışıklık Sistemi Zamanla Aza
Bağışıklık sistemi omurgalı canlılarda iki temel sınıfa ayrılır; 1) doğal bağışıklık 2) kazanılmış ya da adaptif bağışıklık.Balıklar da omurgalı canlılar olduğu için hem doğal hem de adaptif yani kazanılmış bağışıklık sistemlerine sahiptirler. Doğal bağışıklık organizmanın hiç bir mikroorganizma ya da virusla karşılaşmasa bile her zaman canlıyı korumaya hazır ve nazır bulunan sistemidir. Bu sistem omurgasız canlılar gibi evrim sürecinin daha alt basamaklarındaki canlılarda da bulunmaktadır. Bu sistem organizmaları ortamda bulunan yabancı canlı ve moleküllerin çoğundan büyük bir başarı ile korur. Doğal bağışıklık sisteminin komponentlerini inceleyecek olursak bunlardan ilki balıklarda pullar, balığın derisini kaplayan mukus tabakası, sindirim kanalını kaplayan epitel ve epitelin üzerindeki koruyucu maddeleri de kapsayan mukoza tabakası gibi doğal bariyerlerdir. Normalde bu bariyerler balığın ortamda bulunan milyonlarca mikroptan korunmasını sağlar. Eğer bir mikrop (mantar, bakteri, parazit vs)bu bariyerleri çeşitli nedenlerle geçmeyi başarabilirse, örneğin balığın bir kavga sonucunda derisinde oluşan bir açık yaradan mikrop girmeyi başarabilirse o durumda doğal bağışık yanıtın ikinci komponenti olan enflamasyon hücreleri yani iltihap hücreleri devreye girer. Yara bögesinde oluşan kanlanma, şişlik bu toplanan enflamasyon hücrelerinden kaynaklanır. Deriyi veya mukozayı geçmeyi başaran mikropların önemli bölümü bu iltihap hücreleri tarafından yok edilir. Bunu lökosit denen hücrelerin bir bölümü gerçekleştirir.Eğer iltihap hücreleri de mikropları yok etmeyi başaramazsa (örneğin yara çok büyük veya ortam çok kirli olduğu için yaradan giren mikrop çok fazla ise)devreye bağışıklık sisteminin ikinci ana kolu olan adaptif yani kazanılmış bağışıklık sistemi devreye girer. Bu sistem oldukça karmaşık tepkimeler içerir ve giren her yabancı mikroorganizmaya karşı fakrlılaşmış ve özelleşmiş uzman hücreler üretilir. Bu özelleşmiş hücreler çok sayıda üretilir ve içeri giren o andaki mikroba özgül bir yanıt verir ta ki o mikroorganizmayı tamamen yok edinceye dek bu hücrelerin çoğalması ve aktivitesi devam eder. O mikroorganizma tamamen ortadan kaldırıldığında ise bu hücreler apoptozis adı verilen mekanizma ile kendilerini öldürerek ortadan kaldırırlar. Yalnızca bu özgül hücrelerden çok çok az bir kısım canlılığını sürdürerek hafıza hücreleri denen bir grup hücre olarak devamlılık gösterir. İşte bu hücreler aynı mikrop o organizmaya yeniden girecek olursa çok hızlı bir şekilde o mikrobu tanır ve hızla çoğalarak onu ortadan kaldırır. İşte bizim de bazı hastalıkları bir kez geçirdikten sonra bir daha geçirmememizi bu sisteme borçluyuz.
Bağışıklık sisteminin tüm elemanları fonksiyonel olarak genetik özelliklerle yakından ilişkilidir. Yani populasyonu oluşturan her bireyin genetik çeşitliliği kadar vediği bağışık yanıtta çeşitlilik gösterir. Dolayısı ile her bireyin bağışık yanıtı iki temel özelliğe bağlıdır. 1) genetik olarak kazanılan bağışıklık sistemi elemanlarının işlevsel gücü 2) daha önce karşılaşılan mikroplar ve bunlara karşı geliştirilen hafıza hücrelerinin gücü.

Bağışıklık sistemi aslında çok karmaşık mekanizmalardan oluşur ve bunların her biri bir bilim adamı ordusunun hayatını adadığı araştırma konularıdır. Ben konuyu mümkün olduğunca basitleştirerek anlaşılır hale getirmeye çalıştım umarım başarabilmişimdir.
Herkese sevgi ve saygılar
Protez Kuyruk (video Eklendi)
Gerçekten olağan üstü bir iş başarmışsınız Ahmet Bey. Tebrikler. Balığın dikiş bölgesi oldukça temiz görünüyor bundan iyisi olamazdı bence.
Kaplumbağa ve Sürüngenlerde Salmonella Hastalığı
Herkese iyi günler
Bu başlığı şimdiye dek görmediğim için kendi kendime çok kızdım, sanırım kaplumbağalar pek ilgi alanıma girmediğinden olsa gerek. Ancak size konu hakkında şunu söyleyebilirim ki kaplumbağa dahil soğuk kanlı sürüngenlerin evde beslenmesi salmonella türü bakterilerle infeksiyon bakımından ciddi bir risktir. Bununla ilgili olarak Avrupa birliği "Eurosurveillance report" adı altında çok ciddi ve kapsamlı yıllık raporlarından birini bu konuya ayırmış ve yayınlamıştır. Linkini verdiğim dosyada (http://www.eurosurveillance.org/ViewArticle.aspx?ArticleId=18902) bu yıl haziran ayında yayınlanan raporun tamamını bulabilirsiniz.

Rapor, linkte de görüldüğü üzere İsveç, Belçika, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Litvanya ve Hollanda hükümetlerine bağlı konu ile ilgili en yetkili devlet kuruluşlarının bir ortak çalışması olarak hazırlanmıştır.
Bilgilerinize sunarım
phmetre kalibrasyonu
Cihazınızla ilgili fazla bilgi yazmamışsınız o nedenle ancak genel ilkeler bazında birşeyler söyleyebilirim. Kapağı derken eğer probun ucuna kapatılan kapaktan bahsediyorsanız, benim bilmediğim bir yeni teknoloji çıkmadı ise prob uçları için saklama ortamı daha önce de belirttiğim gibi 3M KCl dür. Musluk suyu denmesi çok saçma geldi bana çünkü musluk suyunun bir standardı yoktur. Bölgeden bölgeye içindeki metallerin tuzların ve hidrojen iyonlarının miktarı değişebilir. bu durumda yaptığınız ölçümler çok etkilenecektir.
Kalibrasyona gelince ise pH ölçümünde kalibrasyon mümkün olduğunca sık yapılmalıdır, çünkü pH ölçümü birçok değişkenden etkilenen bir işlemdir ve o nedenle ölçümünüze yakın zamanda yaptığınız doğru kalibrasyonlar ölçümünüzün güvenilirliğini arttıracaktır.
Saygılar.
Yatak Odalarında Akvaryum

[Quote]"Benim odamda bir adet 500 lt. bir adet 40 lt. Bir adette 30 lt akvaryum var. Tek sorunum yeterli havalandıramazsam duvarlarda yeşilimsi bir tortu oluşuyor. Bunun haricinde bana bir zararı yok.."[/QUOTE]
İsmail Bey, odanızdaki akvaryumların oluşturduğu nem duvarlarınızda küflenmeye neden oluyor sanırım. Bu durum sağlıksız ve ileride sizde ya da odada yaşayan insanlarda allerjik tepkimelere yol açabilir. Odanızı sık havalandırmanızı ve akvaryumlarınızın kapaklarını kapalı tutmanızı öneririm.
Saygılar.
Yatak Odalarında Akvaryum
Emre arkadaşımızın açtığı bu konuyu ilgi ile okurken Tansel Bey'in eklediği bilgiler bana uzun zaman önce yazmaya başlayıp da sonra ara verdiğim akvaryum mikrobiyolojisi ile ilgili bir makalenin bitirilmesi gerekliliğini anımsattı. Ben bir mikrobiyoloji uzmanıyım ve bu konunun (Akvaryum ve çevre ilişkisi), uzun zamandır bilimsel bir şekilde tartışılması gerekliliğini düşünüyordum. Sanırım bu başlık tam yeri oldu. Öncelikle Astım hastası bir mikrobiyolog olarak Tansel Bey'in yazdıklarına (alıntı yaptığım kısma) ben de katılıyorum.
Özellikle yurdumuzda sporları oldukça yaygın olan Aspergillus, Mucor, Rhizopus, Pencillium vb. küfler solunum yollarında astıma veya hipersensitif bronş reaksiyonlarına neden olabilmektedir. Peki aslında sorun sadece yatak odalarımızda mı? Tabii ki hayır aslında sorun evdeki her odada mevcut. İşte ben bu noktada sorunun asıl kaynağının akvaryum değil akvaryuma uyumlu hale getirilmemiş çevre koşulları olduğunu düşünüyorum. Örneğin akvaryumdan ortama buharlaşan nem direk olarak allerjik tepkimeye yol açmaz, hatta çocukluk çağıda solunum yollarının nemli tutulması iyi bile sayılabilir. Ancak sorun bu nemin diğer koşullara dikkat edilmediği durumda küf mantalarının üremesi için çok uygun bir ortam oluşturmasıdır ki bu da astım için en önemli tetikleyicilerdendir. Peki ne yapmak lazım? Burada akvaryumun bulunduğu tüm odalar için aynı şey söz konusu çünkü biz evde sadece yatak odasında yaşamıyoruz, öncelikle odalar çok iyi güneşlendirilmeli ve havalandırılmalı, çünkü küfler güneşsiz loş ve nemli ortamlarda çok daha hızlı çoğalırlar sporulasyonlarını tamamlarlar. Ayrıca akvaryumlarda mutlaka buhar kapakları   bulunmalıdır. Akvaryum suyunda üreme olması ve sonrasında aerosolizasyonla burada üreyen küflerin ve diğer akar vs parazitlerin havaya karışmasını engellemek için akvaryumda mümkünse ultraviyoleden geçirilmiş su kullanılması balıkların sağlığının yanısıra oda koşullarının korunması bakımından da avantaj sağlar (ancak odanın havalandırması ve ışıklandırması uygun yapıldıktan sonra şart değildir).
Klor konusunda gelince bence akvaryuma klorlu su zaten konulmamalıdır ancak eğer buna mecbursak koymadan önce suyu dinlendirmeliyiz. Burada ise dikkat edilmesi gereken nokta klorlu suyun dinlendirilmesi için mümkünse balkon, bahçe vs açık havadaki ortamların tercih edilmesidir.
Sonuç olarak ben sadece yatak odası değil evin her odasında akvaryum çevre uyumluluğunun sağlanmasına dikkat edilmesi gerekliliğini vurgulamak istedim.
Herkese saygılar ve sevgiler.

balıklarıma acıyorum...
[QUOTE=özkoçak]Hacim dışında evinizde sağladığınız şartlar doğada bulabileceklerinden çok daha iyi. Unutmayın ki doğada olsaydı o balık muhtemelen başka bir balığa yem olacaktı.
 
Saygılar.
 
[/QUOTE]
Ekrem Bey'in söylediklerine katılıyorum. Ayrıca emin olun balığınızı bu gün malawi gölüne atsanız hiç de mutlu olacağını sanmıyorum. Çünkü o artık gölün bir parçası değil, sizin akvaryumunuzun bir parçası, gölde kolaylıkla ölecektir. Emin olun vahşi doğa bu balıklar yiyeceklerini sizin attığınız yemler kadar kolay bulamayacaklardır ve yiyecek ararken belki de diğerlerine yem olacaklardır, bu dünya böyle. Bir de algı ve alışma çelişkisi var, örneğin siz gece gökyüzüne baktığınızda uzayın büyüklüğüne bakıp sonsuz gibi görünen evrende kendinizi o an için daralmış veya dünyada sıkışmış hissedebilirsiniz ancak günlük hayatta bu hissi sürekli yaşamazsınız çünkü sizi rahatsız eden algılardan beyniniz kurtulmak ister bu basit bir savunma mekanizmasıdır ve hemen tüm canlılar da benzer mekanizmaları bilerek veya bilmeyerek kullanırlar bence. O nedenle balıkların yaşadığı akvaryumlarda arka plan ve hatta daha iyisi arka ve yanların kapalı olması balıklarınızın bu hissini azaltabilecektir, çünkü onlar da tıpkı uzaya bakarken hissetiğimiz yetersizlik ve küçüklük gibi dışarıdaki uzaklara baktıklarında kendilerini öyle hissedebilirler kimbilir.
Saygılar
mali2008-03-20 21:57:47
Totto Yem Markası?

Ben Totto growth blend ve nutrition kullandım. Sarı prenses besliyordum. Tavsiye etmiyorum bir kere yemler yüzüyorlardı bu nedenle balıklar yemleri rahat tüketemiyorlar. Ayrıca bu yemleri kullanmaya başladıktan sonra kolonimin performansında bir miktar düşme gözledim. Bu tesadüfmüydü bilemiyorum ama yemleri kestim ve kullanmaktan vazgeçtim. Bu arada balıklarım yemleri yüzeyde kaldığı için zorlansalarda yiyorlardı. Arkadaşım ise totto colour enhancing renk yemini kullanıyordu. Mavi balıkları müthiş renklendiriyor dişi ahlileri en sıkı erkek ahliden daha parlak maviye dönüşmüştü ancak yavrulama kesildi. Yavru almayı düşünmüyorum ama renklerin gösterişli olmasını önemsiyorum derseniz kullanabilirsiniz bu kadar etkili renklendiren başka yem görmemiştim. Bu arada içerisinde UGF gibi garip ve ne olduğu belirsiz kısaltmalarla gösterilen bir takım maddeler içeriyor. Araştırdığımızda UGF'nin "unknown growth factor" olduğunu öğrendik yani bilinmeyen gelişme faktörü. 

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.