ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
Lennie
Kullanıcı Grubu:
Forum Özel Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
662
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
01 Ağustos 2023 23:09
Son Ziyaret:
43 dakika önce
Toplam Mesaj:
556 [2.05 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
245 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Doğum Tarihi:
Girilmedi
Yaş:
Bilinmiyor
İl:
Izmir
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

Batuhan

SON 10 MESAJI

Bakteri Çakışması
[QUOTE=GhostKoi]

Bakteri çakışması hobiciler tarafından yanlış anlaşılan bir fenomendir. Bir akvaryuma yeni giren balık bir enfeksiyon odağı oluşturabilir fakat bu bakteri çakışması olmak zorunda değildir. Bakteri çakışması sadece aynı türden olup farklı kaynaktan gelen balıklar arasında gerçekleşir.[/QUOTE]

Bu pek dogru bir bilgi değil. Yani bakteri çakışması diye bir tabiri zaten bizim dışımızda bu şekilde kullanan yok ya da ben görmedim. Onun haricinde, bizim dışımızda alışılagelen bilgiye dayalı melekler, lepistesler, discuslar başta olmak üzere tankları birleştirirsen farklı tanklardaki türlerin aynı tankta birleşmesi sonucu bakteriler çakışır mottosuna inanan bizim dışımızda hiçbir yabancı kaynak ya da bilimsel bir şey bugüne dek görmedim. Aynı şekilde hobici bazında yabancı forumlarda da görmedim. Şayet aldıgınız cogu melek discus ve lepistes ve başka birçok tür daha önce binlerce on binlerce aynı türün durdugu tanklardan gelip geçiyor.

Olay tür degil genel anlamda patojenlerle alakalı. Bazı hastalıkların spesifik olarak bazı canlılarda görülme olasılığı daha yüksek olabiliyor ve tür bazında bu canlı türleriyle beraber anılabiliyor, bu doğru. Örneğin brooklynellanın vahşi palyaço balıklarında daha sık görülmesi, Pleistophora hyphessobryconis'in neonlarda sıkça görülmesi sebebiyle neon tetra disease şeklinde anılması, bir tür iridovirüsün sıkça cüce guramilerde görülmesi sebebiyle dwarf gourami disease şeklinde anılması gibi. Ancak bu durumlarda dahi tür ile birlikte anılan hastalıklar kesin olarak bir tankta ancak sadece tek bir türe karşı etkili olacak ve başka türe bulaşmama imkanı yok diye bir şey pek duymadım da okumadım da. Genelde tür adıyla anılan hastalıklar dahi birçok başka canlıda görülebiliyor.

Dolayısıyla tanka aynı ya da farklı kaynaktan da canlı ekleseniz, beraberinde gelen patojenler sadece türe özel degil tüm canlılar açısından etki doğurabilir. İki yerden lepistes veya melek balığı alıp bunlarla gelen bir hastalığın yalnızca diger melek ve lepistesi etkilemesi ancak tanktaki başka hiçbir canlıyı etkilememesi için hangi tür bir hastalıktan bahsedebiliriz mesela?
Bakteri Çakışması
Bu arada onu yazmadım ama, evde aynı ortamda parfüm, kimyasal, temizlik malzemesi, koku vs gibi canlılar açısından toksik olabilecek ve suya karışabilecek havadan ve direkt el temasıyla herhangi bir şey olmadığına emin olmakta da fayda var. Ben olsam büyük bir su değişimi yapar ve filtremde aktif karbon da çalıştırırdım birkaç gün. [S]Dediğim gibi 5 günde 50 balık kolay kolay bir hastalıkla kaybedilecek oran degil. [/S]Diger bir şüphe ise filtrasyonu negatif yönde etkileyecek ve nitrifikasyon döngüsünü bozacak herhangi bir durum yaşandı mı acaba? Şayet toplu ölümler ve ortaya çıkan filtre kapasitesi üzerindeki amonyak ve nitrit degerleri de canlı ölümlerine sebep oluyor olabilir.[EDIT]Lennie,2024-04-27 22:32:42[/EDIT]

[QUOTE=Hasan Girgin20]Öncelikle cevabin için çok teşekkürler ennson yazdığından başlıyım 5 günde değil aşağı yukari 1 ayda bu kadar ölüm gerçekleşti. Benim için şuan sıkıntı sorunun %100 bir cevabını bulamadım bulamadığım için bir tedaviye başlayamıyorum ama artık en yüksek ihtimali düşünüp başlayacağım kafamdaki soru bitkileri çıkartıp ana tankla mi yoksa yeni bir akvaryumda mi bu tedaviyi yapıyım [/QUOTE]

Belirli başlı ilaçlar, tankta sinme, hassas türlere karşı ve/veya bitkilere zarar verebilme ve biyolojik döngüyü yok edebilme durumuna yol açabiliyor. Dolayısıyla genel geçer bir şekilde ana tankta ya da ayrı tankta demek pek mümkün degil. Değil çünkü ayrı tankta tedavi ettiğiniz canlı ana tanka döndügünde hastalıga baglı olarak tekrar problemle karşı karşıya kalabilir. Bazı ilaçlar, örneğin kurt dökmek için levamisole gibi ana tanka uygulanabilir ve döngüyü bozmaz, ama baygın düşen kurtları taban malzemesi ve bolca dekor vs olan bir tankta efektif olarak dip çekim yoluyla tanktan uzaklaştıramazsınız ve bu tedaviyi biraz anlmasız kılar. Veya levamisole tanktaki biriken organiklerin varlığı halinde yeterli düzeyde efektif olmaz daha steril bir tank gerekir gibi gibi

Kuyrugu yaralanan canlıyı örneğin ayrı tanka alır tedavi edersiniz, daha steril ortamda su kalitesini yüksek tutar belki ilaç uygular ve hızlı iyileştirme sağlar aynı zamanla potansiyel olarak fungus ve bakteriyel sorunları engellersiniz. Ama ana tankta var olan ve ana tankı tedavi etmeden geçmeyecek bi hastalık için canlıları karantinaya alıp sonra iyileştirip geri aynı hastalıgın oldugu tanka salmak pek mantıklı olmuyor.

Neden? Çünkü çoğu hastalık bazen konaksızca hep var olabiliyor, bazı hastalıklar için neredeyse iki ay civarına varan herhangi bir balık olmaksızın "nadas" diyebileceğimiz boş bir şekilde çalıştırmak gerekebiliyor, bazı problemlerde örneğin gill fluke gibi konaksız daha kısa sürede çözüme ulaşılabiliyor.

Dolayısıyla neyle mücadele ettiğinizi bilmeden zaten ne uygulayabilirsiniz ki? Her hastalıgın tedavisi ayrı. Her bakteriyel hastalıga bile aynı antibiyotik iyi gelmiyor. Gram negatif, gram pozitif, geniş spektrumlu antibiyotikler, farklı uygulama koşulları gibi gibi
Bakteri Çakışması
[QUOTE=BoranPara]Eğer pullarda kabarma varsa dropsy olabilir. Tedavisini tam bilmiyorum ama çok bulaşıcıdır. Bütün balıkları öldürebilir. Umarım tedavisini yapabilirsiniz. [/QUOTE]

Dropsy bir hastalık değil semptomdur. Altta yatan belirli bir sebep nedeniyle cogu zaman organ iflası gerçekleşir ve vücut sıvıyı dışarı aşamaz. O şişkin, genelde görünen pineconing denen dikenli bulların kalkması da görülebilen (fakat her zaman görülmesine gerek olmayan) semptoma dropsy denir. Altta yatan birçok sebep olabilir ve bu uzuv/organlar etkilendiği için sıvı toplama gerçekleşir. Böbrek, solungaç, kanser, bakteriyel, viral problemler, kistler gibi. Dolayısıyla semptom bulaşmaz, ancak örneğin bakteriyel bir hastalık sebebiyle solungaçlar iflas etti ya da büyük hasar aldı ve dropsy semptomuna sebebiyet verdiyse ve bu hastalık bulaşıcı ise, o zaman olabilir. Ancak böbrekte kist vardır ve böbrek işlevini yitirir örneğin, bu halde bulaşıcıktan bahsetmek cok mümkün degil

[QUOTE=Hasan Girgin20]Selamünaleyküm arkadaşlar yaklaşık 1.5 senedir bu hobiyle ugrasiyorum 1 ay önce izmirdeki bir petshoptan 6 adet balon german blue ramirezi satın aldım aldiklarimda kondisyonlari durumları çok iyiydi denizliye gelip baliklari ısı esitleme yaptıktan sonra akvaryuma ekledim(balik poşetlerini suyun içinde 1 saat bekletip sadece baliklari koydum) 3.gun 1 4.gun 1 5.gun 1 tane balon ramirezi öldü ve aynı gün kendi baliklarimdan da ölmeye başladı sonuç olarak 1 ayda 50 civarı balığım öldü (kendi baliklarim uzun süredir bendeydi) ölen balıkların yarısında herhangi bir sıkıntı yokken diğer yarısında dis yüzeyinde pullarinda yara tarzı şeyler vardi. Her kafadan akvaryumcudan farklı sesler düşünceler çıktığı için sizlere de danışmak istedim. Akvaryum ve balik bilgilerimi yazacağım yardımcı olursanız sevinirim.
Akvaryum= 130×50×60
Filitre+ısıtıcı= Aquel ultramax2000+tetra300w
Akvaryum dekor= 15 adet anubias+1 adet amazon hanceri+5 adet Java fern+kayalar+ silis kum +ribbed wood
Baliklar= tropical türler(melek rainbow tetra gurami ramirezi [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241345121.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241345331.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241345581.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241348381.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241348411.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241348441.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241348461.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/245191/270420241348491.jpg[/IMG][/QUOTE]

Var olan ve süregelen oturmuş bir tanka, karantina uygulamadan hiçbir canlı eklemeyin. Dezenfekte edebileceğiniz ekipman ve balığı strese sokmayacak şekilde yapay bitki ve birkaç dekor bulunan, boş tabanlı, ana tankınızda sürekli bulunan bir sünger filtre ya da hazneden direkt oturmuş biomedya ekleyebileceğiniz yedek ufak bir şelale filtre gibi bir ekipman ve yedek ısıtıcı ile 1 aylık bir gözlem tankı kurun. Ana tanktan filtre malzemesi ya da pipo filtre geçirmeniz ana tanktaki patojenlere karşı yeni balıkların nasıl tepki vereceğini de ölçmede yardımcı olacaktır. İnsanlara genelde bu karantina fikri uzak ve zahmetli geliyor ancak bir noktada kaçınılmaz son bu şekil A oluyor maalesef. Bu karantina ve izole hali sadece balıklar için değil. Evimize aldığımız var olan canlıya ek sahipleneceğimiz tüm yeni dostlarımız için geçerli. Evde kedi dostunuz vardır, sokaktan yeni bir dost sahipleneceksinizdir, yine bunun evdeki canlınızla teması olmayacak şekilde evde belirli bir odada karantina süreci gerekir. Bunu ben uydurmuyorum, hem kendi veterinerimden hem de yurtdışındaki veteriner arkadaşlarımdan hep aynı şekilde tavsiye aldım ve bu şekilde hareket ediyorum.

Bakteri çatışması diye geçen durum aslında şudur. Siz evdeki iki tank arasında bile balık geçisi yaptıgınız takdirde elbet patojen tanıtımı gerçekleştirirsiniz. Bu patojenler bakteri ile sınırlı degildir, potansiyel olarak viral, parazit, bakteri, kısacası hastalığa sebebiyet verebilecek her türlü organizma buna dahildir. Siz yeni balık tanka eklediginizde patojen tanıtımı gerçekleşmiş oldu pek tabi. Herkes için her senaryoda gerçekleşiyor zaten.

Tankınızda sizin balıklarınızın bagısıklık geliştirmiş olduğu belirli unsurlara karşı yeni gelen balıkların bağışıklık sistemi alışkın olmayabilir. Yeni gelen belirli bazı patojenlere karşı da sizin ana tankınız bağışıklık geliştirmiş olmayabilir. Stres, yeni tank, yolculuk bağışıklığı düşürür. Birçok balık hastalık olmasın diye cok steril koşullarda yetiştirilir ve bu nedenle genel anlamda tatlı su patojenlerine karşı bağışıklığı yüksek olmaz. Daha önce binlerce balığın ve birçok patojenin bulunduğu petshop tanklarına geldiğinde de haliyle bu patojenlere maruz kalır ve siz karantina uygulamazsanız cok saglıklı görünen canlı evdeki tankta da semptomları göstermeye başlayabilir.

Ek olarak onca melek, agresif tür guramiler(three spotlar ve cüceler agresif türlerdir) ve 6 adet german blue ramin olduğu tankta tahminen süregelen bir agresiflik de yaşanır. Bu stres hali de hayvanı zayıflatır. Ek olarak bahsi geçen gördüğünüz yaralar, fiziksel hasar olabilir. Onun dışında kırmızı görüntüde aklıma gelen diger bir husus septicemia, ancak kesin budur demek zor.

Bu arada kolay kolay çoğu hastalık 5 günde 50 canlıyı yok etmez. Ciddi öldürücü bir problem ile karşı karşıya olmalı ki bu kadar yüksek oranda ve sayıda ölüm gerçekleşsin. Belirli bir semptom ve durum gözlemlemiyor musunuz?


durumun aşılamayla da ilgisi yok. Ben hiçbir zaman balık aşılamıyorum eger ki evime on dk mesafeden canlı almadıysam. Sadece ısı eşitler salarım. Aksi takdirde yolculuk sırasında torbada biriken amonyak açıldığı sırada phın ani yükselmesiyle epey toksik hale gelip balığa zarar veriyor. Eğer yakın yerden alışveriş yapılıyorsa ya da amonyak yanma riski alınacaksa aşırı hassas türler için aşılama yapılabilir. Ancak İzmirden alınıp Denizliye giden balık kaç saat yolculuk sonrası ısı eşitleme vs derken amonyak biriken torbanın agzını aşıp aşılamaya başlarsanız hayvan amonyağa maruz kalır. Bu konu epey tartışmalı. Su şartları arasında ekstrem fark yok ise, bence uzun yolculukta aşılamaya gerek yok. Zaen aşılama kaynaklı problem yaşasanız ani bir kayıp yaşar, tanktaki diger canlılarda problem gözlemlemezdiniz.
[EDIT]Lennie,2024-04-27 22:22:37[/EDIT]
Bu Hangi Salyangoz
Bana New Zealand mud snail gibi göründü ama
Melek Balığı Elma Salyangozumu Dövüyor
Bol bitkili, uygun boyutta büyük bir walstad tarzı bir kurulumla bakacaksanız denenebilir. Ancak fanusta veya ufak bir kapta öylece hayvanı koyacaksanız sahiplendirin. O da bir can

Bu tarz büyük salyangozların bioyükü yüksektir. Filtre olmadan zor.

Yukarıdaki beyefendinin 200 litrelik tank ve su degişimleri tavsiyesine göre ilerlemeniz çok olası durmuyor bence. Şayet bunca canlıyı koymak için açtıgınız başlıkta 11 litrelik akvaryum yazıyor. Herhalde agresifliğe maruz kalan salyangoz 11 litreden çıkıp 200 litreye geçmeyecektir.

11 litrede 3 japon balıgı, 1 corydora, 1 elma salyangozu ve 1 melek olmaz. bu türler hem birbiriyle olmaz, hem de hiçbiri 11 litrede olmaz. Hayvanlara eziyet etmeyin lütfen, yol yakınken ya doğru şekilde bir düzenek kurun ya da sahiplendirin. Umuuyorum ki en azından başlıktakinden farklı yola gidip 11 litrede bu canlılara bakmıyorsunuzdur. 12 Nisanda kurulan tanka zaten böyle canlı yükü de olmaz. Olmaz da olmaz Koray Bey. Lütfen hayvanların sorumluluğunu alıyorsak üstümüze düşen bakım yükünü gereğiyle yerine getirelim.[EDIT]Lennie,2024-04-25 14:56:57[/EDIT]
Acil
Canlının bakımına uygun akvaryum kurmalısınız. Sorun burada

Bir an önce ilk iş büyük güzel ve uygun şartları sağlayan bir tank kurup bakteri kültürü ekleyin. Ek olarak da canlı bakımına ilişkin okuyup araştırmaya başlayın
4 Yıldır Bazı Cüce Acara Türleri Niçin Yok?
Çoğu varyasyon insanlara görsel olarak hitap etmiyor muhtemelen. Hobide en çok beslenen balıklar genelde hep rengarenk canlı renklere sahip canlılar. Wild türü bile tercih edilen canlılarda hep eğilim var oluşu zaten fazlasıyla renkli canlılara yönelik oluyor. Öyle ki dogada öyle renkli olmayan türlerin bile bir çoğu seçici üretim haliyle birlikte hep artık belirli renk varyasyonlarında satılıyor. En basitinden cichlidlerde kaç kişi normal wild formda apistogramma cacatuoides ya da agassizi besliyordur misal. Halbuki triple/quad red, double red, super red, super gold, her yerde. Hem de yeri geldiğinde wild formların daha barışçıl olmasına rağmen. Acaralarda da herhalde en popülerü electric bluelardır. Çeşme suyunda bile ürüyor, ne su yumuşaklığı ne 4.5 ph bilmem ne bakan yok...


Bir de tabi birçok acara türü aynı zamanda çok spesifik su ve tank koşulları istiyor. Çoğu kişi bu tarz yüksek fiyat, sadece bir türe tank adama, RO ya da RODI kullanımı, ekipman ve test kitleri, suyu tekrardan zenginleştirme çabası gibi şeylere para harcamak istemiyor. Aynı şekilde bir sürü apistogramma türü olmasına karşın, hobide en çok electric blue acara oldugu gibi ortalama değerde bir çeşme suyunda bakılabilen tür apistogrammaların en yaygın şekilde bulunması ve tercih edilmesi de aynı şekilde. Bakımı ve üremesi çok daha kolay, çok daha az yatırım ve daha kolay başarı. Üstelik birçok renk ve tür ile de göze hitap ediyor
200 Litrede Beraber Yaşarlarmı?
[QUOTE=Yiithn]
congo ve denisoniyi buralarda bulması bir hayli zor ancak aklımda olan balıklar artırmaya cabalayacağım monster türlerinden channa düşünüyorum şahsen orta hatta ufak boylu bir channa türü alıcağım 25-40cm civarı büyüyen bir channa tür alıcağım yalnızca 1 çift düşünüyorum bu yüzden yeterli olur diye düşündüm ki sanırım yeterlide hayalet balığı konusunda haklısınız zaten arafta olduğum bir balıktı bilgileriniz için sağolun ciklet konusuna gelirsek kribensislerde sajicada cok uysal ciklet türleri şahsen hiçbir agresifliklerini görmedim şuanda bulundukları tankta neon tetralar bile var saklanma alanını bolca tutucağım bu akvaryumda sizce dediklerim yapıldığında bir problem olurmu?[:?] şahsen bu tankı kurma nedenimde gökkuşağı balıklarım yani agresiflik yaratan balıkları elden çıkartmaktan çekinmeyeceğim keyifli hobiler.[/QUOTE]

Öncelikle 200 litre tam tek başına bir şey ifade etmiyor. Tabi ki hacim önemli, ama bana sorarsanız boyutlar da önemli. Şayet kendimden örnek verirsem, 110x40x25h tankım sığ ve uzun olması gereği 110 litrede daha fazla türe imkan tanırken, 50x50x50 küp 125 litre olmasına rağmen yapısı gereği çok daha kısıtlayıcı kalıyor. Balıklar için genel anlamda uzunluk ve derinlik, yüksekliğe göre çok daha önemli.

İdeal uzunluk derinlik ve yüksekliğe sahipse, bence 200 litreye uygun channa seçeneklerine yönelip 200 litreyi channaya ayırmak en iyi opsiyon olacaktır. Çok fazla tür ve formu var. Elbet ufak boylardan hoşunuza giden bir tür bulursunuz diye düşünüyorum.

400 litrede her hayvanın kendi bölgesi ve bunu korumakla yetineceği bir davranış durumu var. Elbet de yarı yarıya düşürünce birbirleriyle çatışacak bölgeleri ve yavru koruma hissi ile birlikte doğacak agresifliği 400 litre ile kıyaslamak çok doğru degil. Kribensisler yavru sahibi oldugu takdirde pek uysal bir tür degil. Aynı şekilde melekler de. Doğal içgüdü gereği, gerekirse diğer herhangi bir canlıyı çekinmeden öldürürler ya da olabildigince yaralarlar. Ben 100x40x40 tankımda cichlidler arası problem yaşadım ki üreme ve çiftleşme dahi olmadan. Sizin tank 200 litreyse, genel anlamda 100x40x40 degil de 100x40x50h ise örneğin, bu agresiflik, bölgecilik vs anlamında hiçbir ekstra katmayacaktır zaten. Kaldı ki 100cm bir tank denisoni, kongo tetra, boesamani gibi sürü balıkları için çok küçük bence.
200 Litrede Beraber Yaşarlarmı?
Cichlidler arası problemlerler özellikle dişili erkekli üreme olacağı için cok muhtemel.

Onun dışında hepsi iri sürü balıkları. Sayılarını ideal grup sayısına tamamlamalı. 1 denisoni 2 congo tetra falan gibi bir stok uygun degil

Bu arada 400 litre de öyle monster tankı yapılacak bir hacim degil. Olsun olsun bir çift oscar olsun.

Bence halihazırda uygun şekilde yaşayan canlıları boşuna ellemeyin. Ne 400 litre sizi ve monster türlerini memnun eder, ne de hayvanları yerinden ettiginize deger.

hayalet balıgı knifefish türüdür. Gececidir saklanır beslemesi zordur. Hobide en çok sömürülen yeterli şekilde bakılmayan canlılardan biri. Normalde epey büyür, ancak kolay kolay kimse ideal bir diyet ve tank ortamı sunmadıgından cok daha ufak boyutlarda ölür. Hayatlet balıgı (ghost knifefish) 35-45cm lere ulaşan bir canlı. 200 litre diger canlılarla beraber zaten mümkün degil

[VID]https://youtu.be/YweuVYxd9VI?si=EEfyzegzPbYMGwQ6[/VID][EDIT]Lennie,2024-04-20 12:20:14[/EDIT]
Yeni Karideslere Yem Ne Zaman Verilmeli ?
Akvaryum hakkında boyut dışında bilgi vermemişsiniz. Diğer başlıktan anladıgım kadarıyla akvaryum yaklaşık 10 günlük. Maalesef çok hızlı davranmışsınız. Nitrifikasyon döngüsü ötesinde bahsi geçen canlılar için olgun bir tank önemli.

65x30x40 bir tank için 5 nerite bana sorarsanız çok fazla. Sadece doğal gelişen biofilm ve alglerden beslendigi için de tank biraz olgunlaşınca eklemeli yoksa açlıktan ölürler. Yeni tanklar için pek uygun değiller ve anca yeterli olgunluktaki tanklara eklenmeliler. 60x40x40ta 3 tane yeterli geliyordu benim için. Ancak boynuzlular ufak oluyor belki öyleyse 5 olabilir. Ama boynuzlular örnegin zebralara göre çok daha hassaslar bence

Midyeler filter feederdır, dolayısıyla yüksek akıntı ve suya çok ince besin dozlama gerektirir. Aksi takdirde aç kalırlar ve bu doğrultuda ölürler. Akvaryum ortamı için midye pek ideal bir canlı değil. Çoğu durumda yeterli şekilde beslenememe ve ölümler meydana geliyor. Öldüğünde ise, toprağa gömülme vs durumdan da fark edilemiyor ve amonyak bombası oluyor tankta. Bu da hem canlı kaybı hem de yine belki ölümünü fark edemediğiniz bir amonyak bombası demek. Imkanınız varsa bence çıkarıp ve geri verin.

Tüm yenilmeyen yemler, ortaya amonyak çıkarır. Dolayısıyla hem suya yapacagınız ince toz şeklindeki besleme(şayet bu midyeler de sonuçta sürekli beslenmeli), hem de karideslerinizi besleyeceğiniz yem yenilmedigi takdirde, ki toz şeklindeki mikron yemlerde yarım saat kadar kısa bir sürede amonyak ortaya çıkıyor, problem yaşarsınız. 10 günde döngü oturtmadıgınız ve zaten isteseniz de oturtamayacagınız düşünülürse, çok kısa bir sürede su değerleri ile ilgili problem yaşarsınız.

Bunları felaket senaryosu yazıyormuşum gibi düşünmeyin lütfen. Ancak bu hobi sabır işi. Araştırıp, kurulumu tamamlayıp, nitrifikasyon döngüsünü oturtup ve tankın bir olgunlaşmasını saglayıp bu tarz canlıları eklemeniz gerekirdi

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.