ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
UmutAydn
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
518
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
03 Mart 2013 15:40
Son Ziyaret:
27 Aralık 2023 01:31
Toplam Mesaj:
688 [0.17 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Toprak bulut
Doğum Tarihi:
01 Ocak 1981
Yaş:
43
İl:
Istanbul
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

[img]https://www.akvaryum.com/Forum/imzalar/143684.jpg[/img]

SON 10 MESAJI

Kedi İçme Suyu İçin Coconut Bazlı Karbon.
[QUOTE=fretchord] Coconut bazlı aktif karbon mu kullanmalıyım? Yoksa akvaryumlar için olan aktif karbon mu kullanmalıyım? [/QUOTE]

Öncelikle böyle bir kavram yok. Akvaryumculuk için kullanılan aktif karbonların ham maddeleri ve yapılış şekillerine göre türevleri vardır. coconut kabuğu bazlı da olabilir, normal kömür de, yani bir ayrım yok.

Coconut bazlı olanları en aktif olanlardır hatta akvaryumculuk tada en ideali diye biliyorum. Hatta bitkili akvaryum bakan akvaristeler bu aktif karbon çeşidini kullanmazlar, aslında hiç kullanmazlar da kullanacak olanlar daha soft türevleri kullanırlar.

Lakin yine de bu işi iyice tecrübe etmiş kişilerden yardım istemeniz. Aktif karbon hele ki coconut kabuğu bazlı olanlar suyu fazlasıyla temizlerler, öyle ki ben bitkilerde kullanırken bile iki kere düşünür, bir kere mutlaka yıkar, çok az kararınca dış filtereye eklerim. Onda bile bitkiler çarpılıyor, extra gübre koyuyurom.

Yani kedi olaylarıda nasıl cereyan eder buralarda onun cevabını bulabileceğini pek sanmıyorum. Onu üreten adamlar, tds ile ölçümlerini yapıp, oranlarını belirleyip, en ideal miktarı tespit ediyorlardır mesela. Siz nasıl ayarlayacaksınız, göz kararı ile mi?

Yani bunları bence önce araştırmak gerekir.
Dophin C 1600 Sepet Dizilimi
Evet var. Süngerinizi 3. Sıraya yerleştirin. iki kat lav kırığı son derece gereksiz. yerinizde olsam lav kırığını ilk katta seramik/lav kırığı karışımı şeklinde kullanırım. 2. katta siporax ve matrix karışım 3. katta Mavi biyolojik sünger 4. katta elyaf ve son kat da purigen/aktif kömür karışımı. Çok daha mükemmel olur. Aktif kömür miadı dolsa bile organik atıkların tutulmasında birebirdir. Kalanı purigen halleder. Son kat karışım derken tabi purigen ak karıştır demek istemiyorum. Çift kat yaparsın yada yan yana kullanırsın bilemiyorum yada senin için içlerinden biri fazlalıksa çıkarırsın.[EDIT]UmutAydn,2023-05-04 22:31:25[/EDIT]
Elyafı Kaç Kat Kullanmalıyım?
[QUOTE=MertG]
Merhaba benim dış filtremde ilk sepette biyolojik sünger ikinci sepette elyaf üçüncüde seramik taşı dördüncüde aktif karbon var bu sıralama iyi midir ve 2. sepette elyafın üzerine seachem purigen kullanayım mı bir dezavantajı falan olur mu?[/QUOTE]

Bu sorunun cevabı ilk msj da saklı :) ben ilk sepete yani suyun girdiği ilk yere siporax, seramik vs.. koyuyorim ki hem su homojenize kırılsın, hem de ilk giren kaba saba pislikler, dağılsın parçalansın, bir noktada birikmesin, diye. Böylelikle mavi sünger daha homojenize ve daha uzun süreli filtreleme sağlayabiliyor, % 100 kapasiteyle tam verimle kullanabiliyorsunuz.

Sizin yaptığınız şekliyle, filtrede, suyun ilk süzülmeye başlayacağı yere süngerinizi koyarsanız, su homojenize dağılmandan geleceğinden ve kaba pislikler parçalanıp ufalanmadığından, tahminimce süngerinizin bir noktasında kaba pislikler öbek halinde birikip, o noktayı körleştireceklerdir. Bu süngerinizi aşırı verimsiz bir şekilde kullanmak olur. Atıyorum belki %70 kapasitesi dolmadan tıkanacak, hemen tıkanmasa bile suyu adeta sızdırarak vereceği için randumanı aşırı derecede düşürecektir.

Bu yüzden sizin sıralamanız çok kötü, hiç iyi değil. Elyaf filtreden sonra Purigen i koymanız gerekir. Purigen, süzülen suyun en sonuna konur, filtrelemede son nokta gibi düşünebilirsin :)
Dış Filtre Önerisi
İyi bir filtredir. Lakin bildiğim kadarıyla yani değişmediyse standart olarak, suyu yukarıdan çeker alttan süzdürerek akvaryuma verir. Alışılan filtrelemelere ters yani. Siz bunu değiştirebilirsiniz, ben de o şekilde kullanıyorum çok memnun kaldım. en üste siporax, ortaya mavi biyolojik sünger, son kata da crystal clear koyarsanız, sanki daha uzun süre randıman alırsınız gibi. Mavi sünger olmazsa elyaf ve türevi filtreler hemen kirlenip randıman kaybedebiliyor. Hem de sık sık temizlik yapmaktan kurtulmuş olursunuz diye düşünüyorum.
200 Litre Akvaryum İçin Filtre Tavsiyesi?
Filtreniz çok iyi bir filtre. Vana almanız yeterlidir.
Elyafı Kaç Kat Kullanmalıyım?
Tek kat elyaf fazlasıyla yeterli olacaktır. Fakat elyafın hemen tıkanmaması için elyaftan önce mutlaka mekanik ve sünger filtrelerinizin olması gerekir. Aksi takdirde iri ve tam parçalanıp ufalanmamış atıklar hemen elyafınızı tıkayacak, randımanınızı düşürecektir. Ben alttan yukarı, ilk sepette, mekanik parçalayıcı için hem seramik hem de siporax karışık kullanıyorum, böylece hem biyolojik hem de mekanik bir filtreleme sağlıyorum, daha efektif oluyor. Ayrıca mekanik parçalayıcı kullanmayı gereksiz buluyorum. Hemen üstünde çok fazla aktifliği kalmamış aktif kömür kullanıyorum. Kömürün ilk zamanlarındaki aktifliği kalmasa dahi nano organik atıkları mükemmel derecede tutucu bir özelliğe sahip diyebilirim. Bu organik atıklar daha sonra bakteriler için iyi bir besin kaynağı oluyor, bi bakıma biyolojik bir filtreleme yani matrix, siporax gibi işlev görüyor. 2. sepetin tamamı biyolojik mavi sünger koydum. büyük oranda temel filtrelemeyi bu kısım yapıyor. O kadar iyi yapıyor ki son sepette elyafa fazla bir iş düşmüyor. Ben, dış filtrede en üst sepeti, ilk yarısı elyaf, kalan yarısı da boş olacak şekilde kullanıyorum. oraya purigen de konulabilinir seçim size kalmış. Böylece tek kat elyaf kullanımı fazlasıyla yeterli oluyor. Yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi birden fazla elyaf kullanmak bu seferde filtre motorunun gereksiz zorlanmasına ve çekişinin azalmasına neden olacaktır. Hiç gereği yok.

Burada bence püf noktası elyafın hemen tıkanmaması için mutlaka mavi biyolojik süngerle desteklenmesi gerektiği, mavi süngerin hemen tıkanmaması içinde mekanik filtreleme şart. Böylece dış filtrenin çekim randımanından neredeyse hiç ödün vermeden aylarca verimli bir şekilde kullanabilirsiniz.
Bıyıklarını Kaybeden Çöpçünün Bıyıkları Çıkar Mı?
Çıkar güzel kardeşim hem de eskisinden çok daha iyi çıkar. Çıkmıyorsa bu bir sorundur. Su değerleri iyi olmayabilir, genelde kötü su şartlarında bıyıkları çarçabuk deforme olup iltihaplanır ve kısa süre içinde bıyıklarını kaybeder. Su şartları yenilenir ve istediği seviye ye gelirse aynı hızla yeniler bıyığını. Fakat pek çok etmen var tabi, beslenmesi, akvakyumdaki taşların sivriliği keskinliği bile etkiler bu durumu. Toparlayacak olursan genel anlamda bıyıklarını hızla yenilerler, fakat yenilemiyorsa bu başkaca bir sıkıntıya işarettir.
Apistom Yukarı Aşağı İnip Çıkıyor
Ben yeni su değişimlerinde benzer bir davranış gözlemliyordum fakat tam aksine balıkların mutlu ve huzurlu olduklarına yoruyordum. Çok hareketli olmamak şartıyla aheste bir şekilde aşağı yukarı hareket ediyorlarsa, stresten değil mutlu olduklarından da olabilir ama tankın durumunu, litresini, balıkların cinsini yazmamışsın. Büyük ihtimal tankın yüksek ph değerliydi, koyduğun ürünler ph ını düşürüp balıklarda rahatlama etkisi yaratmış olabilir. Tabi ki sizin de gözlemlediğiniz gibi tam tersi olarak, değişen su kimyası balıkları rahatsız da etmiş olabilir. Fakat benim deneyimim kesinlikle huzurlu olduklarında benzer bir davranış sergiledikleri yönünde oldu. Ama çok acele acele, sanki böyle bir şeyden kaçarmışcasına hareket ediyorlarsa tabi ki bariz strese girmiş, çok korkmuş olabilirlerde.

Ama kullandığınız ürünler kesinlikle bu balıkları strese sokacak cinsten değil. Benim tahminim akvaryumunuzun ph ının biraz yüksek olduğu, bu kullandığınız ürünler sayesinde ph düşmüş olabilir, bu da balıklarınızda bir rahatlama hissi oluşturmuştur. Bu da aşağı yukarı hareket etmelerine neden olur. Bu açıdan korkulacak bir şey yoktur.

Ben bir keresinde akvaryumda asitliği yükselteceğim diye beya bir yükseltmişim, elim kolum yandı, plastik derece vardı içinde onun bile plastiği yamuldu, eridi düşünün artık, balıklar bana mısın demedi? hiç bir şey olmamış gibi yüzmeye aynı davranışlarını sürdürmeye devam ettiler, ama derileri hafiften renk atmaya başlamıştı. Hemen çıkardım zaten o sırada da o kolumu feda ettim artık yapacak bir şey yok ama kardinal tetralar filan vardı, gerçi tüm balıklar blackwater dı Allah'tan da hiç kayıp, stres dahi yaşamadım.

Yani bunları yazdım çünkü kullandığın kimyasallar fazla bile kullanmış olsan balıklar doğaları gereği kendi ortamlarının fazlalığını rahatlıkla absorbe edecek şekilde donanmışlardır. Ama tersi durumda mesela ph bir derece yükselse hemen havale geçirmeye başlarlar çünkü kendi doğalarında asla karşılaşmayacakları bir durum. Örnek olması açısından veriyorum.
Sera Siporax Hakkında
Öncelikle sera siporax akvaryumunuzdan sandığınız gibi "emici" özellikte değildir. Aslında tüm substratlar "emici" değildir. Aksine daha çok akvaryumda ki istenmeyen organik kimyasalları substratların içindeki bakteriler çeker, ayrıştırır, dönüştürür. Bu açıdan korkulacak bir şey yok. Ne kadar miktar kullanmalısınız? Seranın kendisi standart hesapla 25 litre için 35 gr siporax mini önermiş. Bu oran aşağı yukarı akvaryumunuzun bitki ve balık vs.. yoğunluğuna göre de değişebilir tabi. Sizin kaç gr aldığınızı bilmiyorum. Ama bu oranı tutturmaya çalışın. Fazlası zararlı olur mu? pek sanmıyorum, böyle bir şeye de on yıllardır denk gelmedim. Böyle bir sorun olabilmesi için akvaryumunuza extra yem artığı filan olması gerekir. Yani bakteriler yalnızca akvaryumun kirlilik yükü arttığında tehlikeli olmaya başlarlar. Bunun da siporaxla onla bunla ilgisi yoktur.
Filtre Malzemelerini Ucuza Temin Etmek
[QUOTE=rouvax]Anoxic filtration diye youtube da ararsanız ilginç videolar var. [/QUOTE]

Bu tip sistemler bana çok çok fazla. Aslına bakarsanız harcanan maliyete karşılık sunduğu pek bir şey yok. Üstelik stabiliteyi sağlamak o kadar zor ki? hiç akıl işi değil. Bu kadar uğraşmak yerine bitkili sistem en basit en kolay en ucuz yolu. Birde akvaryum tabanlarını alkol beslemesi yaparak sonuç almaya çalışanlar vardı. Bende denemiştim, bir şırınga vasıtasıya akvaryum tabanına saf alkol enjekte ediyordum. Çok az miktarlarda. Daha sonra tabandan yukarı doğru yer yer kabarcıklanmaların olduğunu ve ne olduğunu çözemediğim siyah is gibi renklenmeler olduğunu fark ettim. Büyük ihtimal kabarcıklanmalar nitrojen gazı olabilir. Ama başka bilmediğim bir şey de olabilir. Bilhassa şu kilden yapılan akvaryum içi süs malzemelerinin taban kısımları simsiyah oluyordu. Sanırım bir çeşit asit çıkışı oluyordu ama anlamadım? bir de yer yer yosunların bembeyaz öldüğü çemberler oluşuyordu. Yosunlar ölüyor ama bitkiler sapasağlam kalıyordu. Buna neden olan şeyin de akvaryum tabanından yukarı doğru olan bir çeşit sızıntının neden olduğunu keşfettim. Bu durum balıklara da sirayet edebileceğinden tabanı alkolle beslemeyi kestim. Sonuçta nitrojen gazına dönüşüm olayında da bence çok fazla toxik madde çıkışı oluyor. Bunlarda ayrıca sıkıntı olur.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.