ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
Hakan Yavuz
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
0
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
21 Kasım 2007 15:38
Son Ziyaret:
19 Şubat 2011 19:15
Toplam Mesaj:
28 [0.00 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
Hakan Yavuz
Doğum Tarihi:
Girilmedi
Yaş:
Bilinmiyor
İl:
Yurtdisi
Meslek:
Mühendis
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA


Lütfen yazilarimdaki Türkce karakter eksiklikleri konusunda beni mazur görün. Eldekileri en iyi sekilde kullanmaya calisiyorum.

SON 10 MESAJI

10 Litreye Kac Balik Sigar?
Arkadaslar gectigimiz ay Izmir'de sahit oldugum cok alcakca bir durumu sizlerle paylasmak ve insanlarin para kazanabilmek icin neler yapabildigini gözler önüne sermek istedim.

Uzun bir aradan sonra Izmir'e ablami ziyarete gitmistim. Henüz 12 yasindaki yegenim akvaryumlara heves etmis ve biriktirdigi harcliklariyla kendine akvaryum almis.  Eve girer girmez yegenim heyecanla bana akvaryumunu göstermek istedi. Buraya kadar hersey normal. Ancak akvaryumu görünce soke oldum.

10 litrelik bir akvaryumda bir pipo filtre, birkac cakiltasi ve ücü yunus ikisi SP olmak üzere tam bes adet balik vardi. Baliklar henüz olgunlasmamislardi, ancak herbirinin boyu yine de 4-5 cm civarindaydi. Akvaryumda herhangi bir isitici yoktu. Yem olarak da aslinda koiler icin satilan, malawi baliklarinin pek isahla yemeyecekleri bir cesit vardi.

Ablama hemen yegenimin bu yaptiginin baliklara eziyet oldugunu, nasil böyle birseye izin verdiklerini sordum. Ancak akvaryum konusunda en az yegenim kadar bilgisiz olan ablam bu akvaryumu komple set olarak Alsancak`taki bir akvaryumcunun kendilerine sattigini ve baslangic icin en iyisinin bu olacagi yönünde kendilerini telkin ettigini söyledi. Söz konusu akvaryumcunun ismini de verdi ablam ama o anda not almadigim icin unuttum. O akvaryumcuyum diye gecinen adama gidip hesap sormak istedim ama maalesef ertesi gün Izmir'den ayrilmak zorundadim, firsat bulamadim.

Asil isinin insanlara sattigi baliklarin saglikli yasamasi icin en uygun ortami saglamak olan bir akvaryumcu nasil olur da 12 yasindaki bir cocugun elindeki parayi alabilmek icin baliklari 10 litrelik bir akvaryuma istif eder? Inanin bu durumu anlamakta güclük cekiyor ve hala inanamiyorum. Bu konuda sizin düsüncelerinizi de ögrenmek isterim. Sayet sizler de bu tip durumlara sahit olduysaniz bunlarin tekrar etmesini engellemek icin neler yapilabilecegi hakkinda görüslerinizi bildirirseniz sevinirim.

Saglikli Baliklar Dilerim

Not: Ziyaretimden iki gün sonra ablamlar akvaryumu satin aldiklari yere iade etmisler.
Önce Can Güvenliğimiz
Furkan Bey böylesine önemli bir konuya degindiginiz icin tesekkürler. Ben de maalesef cogu zaman elektrik baglantisini kesmeden elimi sokuyorum akvaryuma. Dediginiz gibi kesinlikle yanlis bir davranis. Ancak insan cok zaman - özellikle bu aliskanligindan vazgecmeye calistigi ilk günlerde- dalginlikla suya gene herhangi bir önlem almadan dokunuyor. Ben nacizane elektrigi kapatmayi unutup dalginlikla elimi suya sokarsam diye aldigim bir iki basit önlemi buraya aktaracagim.
 
Önce akvaryumdan insan nasil carpilir onu özetleyeyim. Herhangi bir elektrik kacagi durumunda baliklarin carpilmamasi onlarin toprakla temasi olmamasindandir. Yani elektrik devresi kapanmadigi icin baliklarin vücudundan akim gecmez. Ancak biz elimizi soktugumuzda, vücudumuzun diger bir bölümü (genelde ayaklarimiz) toprakla temas ettiginden devre kapanir ve gececek yol arayan akim bizim vücudumuzu secer. Vücudumuzun iletkenligi de gayet düsük oldugundan, -ayni rezistansli isiticilarimizin suyu isitmasi gibi - akim dokularimizi yaka yaka gecer. Iletkenlik arttikca ortaya cikan termal enerji artar, biz de o denli kömür oluruz. Sayet sadece ari sokmasi gibi kücük bir aciyla carpma olayindan kurtulmussak, gecen akimin cok düsük olmasindan dolayidir.
 
Insani carpmaya birkac miliamper yeter. 10 miliamper civari hoplatir, 20 miliamper solugu kesebilir, 100 miliamper kesin öldürür, 1 amperle carpilanin cesedi kömür halini alir. Akvaryumda 1 amperlik akim yaratacak potensiyel farki olmasa bile öldürücü akimlari doguracak gerilimler muhtemeldir.
 
Madem ki baliklar devre kapali oldugu icin carpilmiyorlar, biz de carpilmamak icin devreyi kapatmayalim. Yani kendimizi topraktan izole edelim. Bu akvaryuma elinizi sokarken plastik tabanli bir ayakkabi ya da terlik giyiyorsaniz mümkün olabilir. Tabi insan ayagina terlik gecirmeyi de unutabilir, bu durumda benim yaptigim gibi yapin ve akvaryumun önüne, yani elinizi sokarken ayakta durdugunuz yere kalin, PVC tarzi bir kaplama yerlestirin. Böylece en azindan ayaklarinizi topraktan her halükarda izole etmis olursunuz.
 
Lütfen unutmayin, ayaklarinizi izole etseniz bile vücudunuzun baska yerleri toprakla temas edebilir ve carpilabilirsiniz. Bu yüzden siz yine de unutmadiginiz sürece bütün fisleri prizden cekin. Bu yöntemi sadece dalginlikla carpilma riskinizi azaltmak icin, ya da sizin yoklugunuzda baska birinin akvaryuma elini sokmasi durumunda carpilmamasi icin ilave bir önlem olarak kullanin.
 
Fisleri prizden cekmeye gerek kalmadan carpilma riskini sifira indirmenin de yolu mevcut. Bunun icin suda salinim yapmayan bir metal parcayi (paslanmaz celik, titanyum, altin vs.) suya daldirin. Bu parcanin suyun disinda kalan kismina bir iletken tel baglayin (bakir, celik vs.). Bu telin ucunu da iyi topraklanmis baska bir iletkene baglayin.
 
Akvaryumun etrafinda iyi topraklanmis iletken bulmak oldukca güc olabilir. Bunun icin örnegin evin su tesisatindeki metal borular kullanilabilir. Su tesisatlari mutlaka topraklanmistir.Ya da teli uzatip evinizin paratoneri varsa ona da baglayabilirsiniz.
 
Türkiye de henüz satisa cikti mi bilmiyorum ama üc fazli prizlere takilabilen topraklama aparatlari mevcut. Internetten yaptigim arastirmaya göre fiyatlari 20 dolar civari ABD de. Onlardan bir tane bulursaniz, alip takin kafaniz rahat olsun. Ama unutmayin, prizleriniz akvaryum seviyenizin altindaysa, herhangi bir tank patlamasinda sizi o da kurtaramaz.
 
Herkese hobisinde kazasiz belasiz günler dilerim.
Buharlaşan sudaki nitrat uçar mı?
Arkadaslar konunun bu boyutta tartisilmasi cok faydali ve ilgi cekici olmus. Ben de bir seyler eklemek istedim.

Nitrat basit anlamda bir nitrik asit tuzudur ve -1 degerlikli bir iyondur. Kimyadaki genel cözünebilirlik kurallari nitratin tüm türevlerinin  suda cözündügünü söyler. Cözünme kavrami bölgesel bir kavram degildir, dolayisiyla "bu tuz yüzeyde az cözünür, dipte cok cözünür" gibi yaklasimlar dogru degildir.  Sabit sicakliktaki bir cözeltinin iyon konsantrasyonu her yerde aynidir.

Sonuc olarak nitrat dagilimi akvaryum suyu icinde kesinlikle homojedir, hic bir istisnasi yoktur. Nitratin kaynagi da dipteki diskilar oldugu icin su degisimlerini dip cekimi seklinde yapmak en mantiklisidir.

Saygilar
Hakan Yavuz2008-05-31 23:18:56
Dip çekiminden kurtulun
[QUOTE=baris.aydin]Arkadaşlar dipteki akıntı vatoz, çöpçü, makrakanta gibi balıkları rahatsız eder mi? Bu sistem kurulursa sanırım dibe hiç yem düşmeyecek değilmi?
Yem dibe düşmeden hooop gidecek.
[/QUOTE]
 
O isin cözümü de tablet yemlerden alip cama ya da dekorasyon olarak kullanilan taslarin düz yüzeyine yapistirmak olur.
Portakal snow prenses=Metriaclima estherae midir?
Benim 180 lt akvaryumumda sari prenses, kirmizi mücevher ve portakallar beraber yasiyor. Erkek Portakallari akvaryuma koydugumdan beri kirmizi mücevherlerim yumurtlamiyor. Erkek portakal tek basina terör estiriyor. Sirf onun yüzünden diger 14 balik her an stres icinde.  Iki erkegim vardi, en belalisini verdim. Diger erkegi de disilerle beraber elden cikaracagim yakinda. Simdiki aklim olsa hayatta bulasmazdim ya da yalniz beslerdim. Hakan Yavuz2008-01-23 16:25:00
Dalga
Her ikisinin de bir zarari olacagini düsünmüyorum. Zira benim akvaryumumda da durum ayni.
 
Ayrica dalgalanma suda oksijen cözünmesi acisindan faydalidir.
Camdaki çiziklerin giderilmesi...
Arkadaslar bu yazi teknik bir yazidan cok, bir hobicinin ciziklerden kurtulmak icin harcadigi cabayi bir ani havasinda anlatiyor. O yüzden dogrudan cevirmek yerine kisaca özetleyeyim:
 
Yaziyi hazirlayan kisi, miknatisli süngerle cami temizlerken, süngerle cam arasina giren sert kum tanecikleri cami cizmis. Bu ciziklerden kurtulmak icin  araba camlarini parlatmakta kullanilan "seryumoksit" icerikli pastayi satin almis. Cizikler camin üst kisimlarinda oldugu icin akvaryumdaki suyu yariya kadar bosaltip, cizikler su yüzeyinin üstünde kalacak sekilde ayarlamis. Akvaryum suyuna pasta damlamasin diye bir plastik folyoyu su seviyesinin üstünden cama bantlayip, gerekli önlemi alnmayi da ihmal etmemis. Parlatma islemi icin pastayi suyla karistip, matkabin ucuna taktigi keceyle cam yüzeyine tatbik etmis. Ancak bir saatlik parlatma neticesinde cok az bir basari elde edebilmis. Nitekim ilk resimde gördügünüz cizikler camin islemden önceki hali degil, 1 saat parlatildiktan sonraki hali. Unutmadan, cizikler islemden öncede tirnakla hissedilecek kadar derin de degilmis. Yani bir saat sonunda sadece cok cok ince cizikler kapanirken, digerleri oldugu gibi kalmis.
 
Bu yöntemden umudunu kesen hobici arkadasimiz ilk denemesinden tam bir yil sonra silikonun camla ayni kirilma indeksine sahip oldugunu ve cizikleri silikonla kapatirsa basarali olacagini düsünmüs. Ancak bu yöntem de sonuc vermemis. Yöntemin ise yaramamisinin sebebi de büyük ihtimalle silikonun cizikleri dolduramamasi imis. Her neyse, bu basarisizligin ardindan hazir suyu da bosaltmisken bir daha seryumoksit yöntemini denemeye karar vermis. Bir kez daha bir saat süreyle cami parlatmis ve sonunda ciziklerden kurtulabilmis. Yöntemin maliyeti cok fazla olmasa da kollarin kopacak kadar agrimasina yol actigini belirtmekte fayda var.
 
Son olarak yaziyi yazan arkadas, nerede yanlis yaptigini, neden ciziklerden kurtulmanin bu kadar uzun ve mesakkatli oldugunu anlamis. Sorun aslinda zimparalamadan, dogrudan dogruya cilalama islemine gecmesiymis. Sayet dogrudan seryumoksit tatbik etmek yerine, örnegin teleskop camlarini parlatmada kullanilan elmas pastalari kabadan inceye dogru uygulayip, ardindan parlatma islemine gecseymis cok daha hizli sonuc alirmis. Yani bu arkadasimiz deyim yerindeyse, koskocaman bütün bir balkabagini en ice rendeyle rendelemeye calismak gibi bir is yapmis. Halbuki dogru olan önce kabagi ince ince dograyip, sonra rendelemek degil mi?  (Son iki cümle benim yorumum, yaziyla ilgisi yok :)
 
Sonucta arkadaslar yöntem zahmetli, sözü edilen elmas pastalari kullanmaya kalkarsaniz da oldukca pahali bir yöntem. Bence kol kaslari kuvvetli olan ve zamani bol olanlar deneyebilir.
 
Saygilar
Hakan Yavuz2008-01-22 17:47:38
Bu hobide en sevmediğiniz şeyler.?
1. Dip cekimi ve dis filtre temizligi sirasinda illa ki ya pantolonu ya da corabi islatmak
2. Yerler islanirsa baslayan hanim dirdiri
3. Akvaryumla ilgili yeni ve pahali bir projeye baslamama müteakip hanim dirdiri
4. Algler
5. Yem verirken avucumun icine atlayan baliklari hastalik, yavrulama gibi sebeplerle yakalamaya calisirsam karsilastigim müthis direnis (Yakalamak icin yem versem bile oltaya gelmiyor keretalar. Vahiy geliyor herhalde.)
6. Her gün düzelttigim kum ve dekoru her gün bana inat eseleyip oradan oraya savuran erkek Metriaclima estherae baligim
7. Kus sütüyle bile beslesem büyümemekte direnen bir takim yavrular
8. Algler demis miydim? Dediysem de bir daha belirtmis olayim.
9. Akvaryumda arzu edilen bir baligi bulmak icin haftalarca arastirma yapmak gerekirken, akvaryumdaki arzu edilmeyen bir baligi bir türlü elden cikaramamak
10. Ve son olarak, bir cok arkadasin da belirttigi gibi, hobicinin sevkini ve azmini kirmayi misyon edinmis, "Ne anliyon baliklardan falan" deyip duran insanlar.
 
Ha, bi de unutmadan: ALGLER
Hakan Yavuz2008-01-22 17:13:04
Hava Motoru Tartışmasına Son noktayı kim
Caglar Bey bu basligi acmaniz gayet iyi oldu. Hem bilgilerimizi tazeledik, hem de bu konuda tereddütleri olan arkadaslara belki biraz yardimci olduk.

Meslektaslik konusunda tam bir örtüsme söz konusu. Ben de metalurji ve malzeme mühendisligi mezunuyum :)

Saygilar
Hava Motoru Tartışmasına Son noktayı kim
Gökhan arkadasim benim söylemeye calistiklarimi farkli bir sekilde söylemissiniz. Dikkat ederseniz cözünürlük konusunda, sayet akvaryumunuz 5 metre derinlige sahipse dise dokunur bir oksijen katkisi olur demistim.
 
Hava tasindan yukari dogru yükselen havanin 21% inin oksijen oldugunu biliyoruz. Olusan hava kabarciginin yaklasik iki saniye sonra patladigini düsünürsek bu süre icerisinde bir miktar oksijen mutlaka ama mutlaka cözünür ve suya karisir. Aksini iddia etmek fizik kurallarina aykiridir. Neden suya asla oksijen vermez dediginizi anlayamadim acikcasi. Yalniz cözünen miktar su yüzeyindeki hareketlenme sonucunda cözünen oksijen miktarina oranla neredeyse ihmal edilecek kadar azdir. Bu sebepten hava kabarcigindaki kücülmeyi gözünüzle göremezsiniz. Sonucta ikimizin de mutabik kaldigi sekilde ana mekanizma su yüzeyinden alinan oksijendir. Hava pompasi aslen su yüzeyini dalgalandirarak oksijen kazandirmanin yaninda hava kabarciklarinin su icindeki hareketiyle sadece cok kücük miktarda arti bir katki saglar.
 
Tüm tartismalardan cikarilan sonuc:
 
1. Baliklarin ihtiyaci olan oksijeni saglamak icin su yüzeyinin hareketlendirilmesi sarttir.
2. Hava pompasi su yüzeyini hareketlendirme yöntemlerinden birisidir. Tercih edilme sebebi tamamen dekoratif amaclidir.
 
Sanirim konu bayagi detaylariyla aydinliga kavustu. Katkisi olanlara tesekkürler.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.